Çağımızda hızla gelişen bilim ve teknoloji toplum ve bireyi - TopicsExpress



          

Çağımızda hızla gelişen bilim ve teknoloji toplum ve bireyi etkilemekte, sosyal kurumların yapı ve fonksiyonlarını değişime zorlamaktadır. İletişim araçları, bilgisayar teknolojisi, uluslar arası ilişkiler, yeni buluşlar, fen ve teknik alanlarındaki gelişimlerle karşı karşıya kalan bireyler meslek yaşantıları veya sonrasında elde ettikleri bilgileri sürekli güncellemek ve yeniden öğrenmek durumunda kalmaktadırlar. Değişen çağa ayak uydurmanın, çağı takip etmenin en etkin ve en temel aracı “eğitim”dir. Ülkeler, kurumlar ve bireylerin bu gelişmeleri yakından takip etmeleri ve yeniliklerden haberdar olmaları için sistemli eğitim çalışmalarına önem verilmelidir. Eğitimin “hizmet içi” olabilmesi için ise öncelikli olarak mesleğe yönelik olması ve adaylıktan itibaren verilmesi gerekmektedir.1 Örgütlerde personeli yetersizleştiren nedenler, fizyolojik ve teknolojik olarak ikiye ayrılmaktadır. Fizyolojik yetersizlikler insanların yaşlarının ilerlemesi ile ilgili, teknolojik yetersizlik ise bilim ve teknoloji alanında yaşanan hızlı gelişimlere ayak uydurulamamasından kaynaklanan yetersizliklerdir. Uygarlığın her 10 yılda binlerce yıllık geçmişinde aldığı, gelişim düzeyinin sadece 1 katına eriştiğini ele alırsak, örneğin doğal bilimlerle ilgilenen bir uzmanın sadece kendi alanındaki gelişmeleri takip etmesi için her yarım saatte bir kitap okuması gerekmektedir ki bu hıza erişmesi imkansızdır.2 Bilgiye ulaşabilen, ulaştığı bilgiyi kendi amaçlarına, işine uyarlayabilen, bilgi üreten ve bu bilgiyi yayan toplum veya kişiler güçlü olarak kabul edilmektedir. Dünyada hizmet içi eğitim amacıyla birçok kurumda kişi başına yaklaşık 600$ civarında eğitim harcaması yapılmaktadır. Hizmet içi eğitime “yatırım” olarak bakılmakta, geri dönüş süresi hesaplanmakta ve yapılan fayda maliyet analizleri ile eğitime yapılan harcamaların artırılması gerektiği vurgulanmaktadır. Ülkemizde ise hizmet içi eğitime yeterince önem verilmemekte ve eğitime yönelik olarak ayrılan harcamaların miktarı da oldukça düşük kalmaktadır.3 Türkiye’de yerel yönetimlerin belediye özelinde hizmet içi eğitim ihtiyacının belirlenmesine yönelik yapılan bu araştırma, hizmet içi eğitimle ilgili olarak mevcut durumu, bu alanla ilgili hizmet sağlayıcı kuruluşları içeren bir çalışmaya duyulan ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır. Günümüzde yerel yönetimlere yönelik olarak eğitim hizmeti veren kamu veya özel, üniversite veya sivil toplum kuruluşları gibi örgütlerin genel bir bilgisine rastlamak mümkün değildir. Her bakanlık kendi hizmet alanını ilgilendiren konularda zaman zaman mevzuat değişikliklerinde, yeni uygulamalarda hizmet içi eğitime gitmekte, ancak düzenli, planlı bir eğitim sistemi İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü de dahil, yerel yönetimlere yönelik olarak yürütülememektedir. Yerel yönetimlere yönelik hizmet içi eğitimi bir bütün içinde tanımlamak, yerel yönetimlere yönelik eğitim hizmeti veren mevcut kurum/kuruluş/sivil toplum örgütlerinin profilini ortaya çıkarmak ve yerel yönetimlerin genişleyen yetki ve sorumlulukları çerçevesinde öncelikli eğitim ihtiyacını öngörmeyi amaçlayan bu çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, genel olarak hizmet içi eğitimle ilgili kuramsal temellere yer verilmiş, eğitim süreci, yararları, türleri, planlaması ve karşılaşılan sorunlara değinilmiştir. Türkiye’de yerel yönetimlerde hizmet içi eğitimin ele alındığı ikinci bölümde yasal durum, eğitim veren kurum/kuruluş, gönüllü kuruluşların eğitim programları ile ulusal- uluslar arası projeler kapsamında düzenlenen eğitim programları ve bu alanla ilgili olarak daha önce yapılan çalışmalar yer almaktadır.
Posted on: Sat, 14 Sep 2013 13:55:55 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015