üçleme... -I- kendini bilmektir mesele farkında ve haberdar olmak özünden.. orada bir ben var, öte olan benden... kibire bulaştığımız anda gider bizden, ve hırslarımıza kapıldığımızda, yitirdiğimizde sevgiyi, ve teslim olduğumuzda öfkemize, benlik davası güdüp ikiliğe düştüğümüzde, ve kırdığımızda bir canın dalını, kalbini, ve yalansız bir kucaklayışla sarmadığımızda sevgiliyi, ve aldattığımızda, ve saplanıp kaldığımızda çukurlarına bencilliğimizin, gider uzaklara bizden... o her daim gerçeği bilen, hakikati gören yanımızdır bilgece bakandır bizim gözümüzden... onunla anlamlıyız. bil ki can, övgüye layık olan bizde kendini bürünendir, bizler birer yansımayız... bizde yaşam bulanadır hürmetimiz, saygımız ve sevgimiz. çünkü o varken güzeliz.... tükettiğimiz an değerleri ne bir güzellik kalır bizde ne de biz... oktay çaparoğlu 20.07.2013 *** -II- sessizlik... tamamiyle ve bir bütün olarak sessizlik... düşüncelerden, düşlerden, anılardan ve beklentilerden arınarak... titreşimsiz, tınısız, kelimesiz.... sessizlik... tüm seslerini sustur varlığının... beyninde, bedeninde, ruhunda... tüm seslerini sustur dünün, günün ve yarına dair olanın... sessizlik... kurtarıcın orada... seni yeniden yaratacak olan, seni özgür kılacak olan, sana senin varoluş amacını sessizce anlatacak olan, sessizliğin en sessiz noktasında... sustur ne varsa içeride, dışarıda... beş duyu organını da kapat maddenin deviniminin sonsuzluğuna... ulaşacağın yerde arınmış ve bilge haliyle, bambaşka bir varoluşun güzelliğinde, suskunluğunda, yaşamın kaygı ve telaşına kapılıp, ezberletilip öğretilenlere esir ettiğin hakiki kimliğin durmakta... sessizlik... hiçlikten ve sessizlikten doğdu gürültüsü varlığının... ve kendi sesini yankıladı çarparak duvarlarına benliğinin... kendinde, candan öte olan canı bilmek istiyorsan, sessizliğin sesini duymak üzere yürü kendine, ve aç can kulağını da dinle... sıyrılıp tüm korkulardan, ve özüne giydirilen elbiselerden, sende seni bürüneni dinle... sessizlik... kurtarıcın orada... seni yeniden yaratacak olan, seni özgür kılacak olan, sana senin varoluş amacını sessizce anlatacak olan, sessizliğin en sessiz noktasında... oktay çaparoğlu 20.07.2013 *** -III- umuda bir yer aç yüreğinde! ve benliğini saran yüksek bentleri yıkmak üzre işe koyul! ki aşk kendine bir yol bulsun ırmaklarca akacak. sulasın tarlalarını düşlerinin, yeni bir soluk katsın yepyeni bir heyecan, varoluşunda çiçekli dallı sevdaların. umuda bir mavi gök, bir mavi deniz sun yüreğinde, kapalı kapılar ardına kilitlediğin mutluluğun, coşkuyla ve neşeyle kendinden geçsin, bırak şımarsın bir çocuk gibi çıplak ayak ve koşar adımlarla, varsın tadına ve hazzına yaşamanın. tutkuyu öldüren ağır ağır öldürmeye ant içmiştir özütünü, yüreğini saran keder yüklü bir gri bulutta boyun eğmiştir hüzün bağımlısı yalnızlıklara, bir yanda derin pişmanlıkların izi, bir yanda yaşanmışlıkların ağır yüküyle ezilmiş, ve geçmişten kalma sancılarla yaralanmış ömrünün, sevinçlere sırt çeviren tutsaklığı, yaşayamadıkların düşer hatırına, lanet okursun, üzülürsün, kendine layık görmediklerinle dost olmanın, ve öylesine ağır bir suçluluğu öylesine isteklice yaşamanın, ve hiçbir biçimde izin vermediğin gülümsemelerde, mesafelerle çoğalttığın sızısı kucaklar seni. bilmedesin farklı herşey, yeniden tanımlanmalı geç kalmadan anlamı varlığının, herşeyin içinde bir gizem ve yaşam bir su gibi ele avuca sığmazdır, ve yaşam doyasıya, kıyasıya, kendini bırakarak rüzgarın esintilerine bir yaprak gibi bir umudu anlatan sevi dolu ezgilerinin dansında, kendinle kucaklaşmaktır... umuda bir yer aç yüreğinde, ve benliğini saran yüksek bentleri yıkmak üzere işe koyul! ki aşk, gözelerinden teninin, canının, benliğinin, damla damla, oluk oluk taşacak yatağına ruhunun, ve akacak ırmaklarca, tamamlamak üzere döngüsünü ömrünün... oktay çaparoğlu 20.07.2013
Posted on: Sat, 20 Jul 2013 15:29:05 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015