şimdi bazı film sitelerindeki filmlere düşülen okuyucu yorumuna bakıyorum harika ağlattı benitarzında yorumlar görüyorum... toplumu,öğretmenleri,vaazcıları,cemaat lideri,tarikat menajerleri elinin altındaki öğrencilere ve hitap ettişkleri kişilere düşünsel derinlik aşılamak yerine sürekli duygusal boyutlardan yaklaşmacı taVır sergilemeleri iyi birşey değil... bu durum düşüncenin bir yöntem olarak kullanılmasına ket vurur... biz zaten duygusal bir milletiz... bu duygusallığımızı çok bilen toplumsal profesyoneller daha da yakınlaşmak için milletin bu taraflarını zaaf gibi okuyor... ve sürekli ordan vurmaya başlıyor... elbetteki duygusallık kötü bişey değil... ama yığınlaşan sorunlara kalıcı çözümler bulmak için duygusallık durmadan kullanılan bir araca dönüyor... bu sefer de şiirden anlamayan şair bozuntuları kendi yazdığı duygusal cümleleri şiir diye millete gagalarken, vaazcısı da çıkıp kürsülerden ne kadar kaliteli olduğunu göstermek adına olayı bir tür gövde gösterisine dönüştürüyor... artık her sorununu duygusal zırvalıklarla çözen karakterler ürüyor...bu tarz üreme sistemi bir kere duygusallık üzerine kurulunca ürüyen şey büyüdükçe omuzlarında çözümler küçülüyor... oysa kaliteli,otraklı bir duygusallık yoğun bir düşünselliğin sonucu olduğu zaman siz de bir açılım serdeder... yani duygusallık bir sonuç olmalı... sebep değil... düşünün her istediğini ağlayarak elde çoçuk bunu hep deneyecektir... eğer siz de duygusalsanız hep vereceksiniz... o isteyeck siz vereceksiniz... o ağlayacak siz vereceksiniz... sonu gelmeyecek... böylece karşıklıklı birbrinizi tüketip öldüreceksiniz... toplumumuz,kültürümüz,eğitimimiz,akademimiz bu tarz alışverişlerle dolacak... duygusallık bir hastalık gibi tüm bünyeyi kaplayacak... yoksa nihat hatipoğlulları,kahraman tazeoğulları gibi sonu gelmeyen oğulları anlamak gerçektende güç... yahu adam prgramda gümbür gümbür peygamberin hayatını anlatıyor, izleyiciler hüngür hüngür ağlıyor... stüdyo salya sümük programına dönüşüyor... izleyicilerden bir top selpak mendil ile gelmelerini tavsiye etmeleri lazım... bu millet 80lerde küçük emrahın filmlerine ağlardı... üstelik bez mendiller hazır edilirdi... şimdi de aynı hastalık dindarlarına,vaizcilerine,reklamcılarına bulaşmış... ağlayan kişilerde programdan sonra abdest nasıl alınır diye soruyor... adamları ağlatma izah et,açıkla,öğret, ders ver... peygamberimiz ağlatmıyordu... eğitiyordu... oysa biz hep ağlıyoruz ağlıyoruz...
Posted on: Mon, 09 Dec 2013 12:41:02 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015