Birçok komplo teorisyenine göre; dünyayı 13ler Kraliyet - TopicsExpress



          

Birçok komplo teorisyenine göre; dünyayı 13ler Kraliyet Konseyi denen dünyanın en zengin ve güçlü aileleri yönetmektedir. Dünya, 13ler Kraliyet Konseyinin, 300ler Komitesine verdikleri emirler doğrultusunda yönetilmektedir. İlluminati örgütünün hedefi, başkenti Kudüs olan tek bir dünya devleti kurmaktır. İlluminatinin güç şebekesi, dünyanın en güçlü kişilerinden, yatırımcılarından, şirket başkanlarından ve siyasilerden oluşuyor. İç çember denilen en tepedeki 13ler Kraliyet Konseyine bağlı 300 kişi, 13ler Kraliyet Konseyinin alt kadrosunda yer alıyor ve talimatlarını yerine getiriyorlar. “İç çember” üyelerinin ortak özelliği: “Dış İlişkiler Konseyi, Bilderberg, Trilateral Komisyon, Mahson Tarikatı, Kafatası ve Kemik Tarikatı, Apsen Enstitüsü, Malta Şövalyeleri, Opus DEi, Roma Kulübü, Bohemian Grove, Dünya Ekonomik Forumu, Dünya Federalleri” üyesi olmaları. Yılda bir kez bir araya gelen İlluminati üyeleri, hedefledikleri dünya devletini kurmak için planlar yapıyorlar. Bu planların içinde çeşitli ülkelerde ekonomik krizler çıkararak, ülkeleri sömürmek, savaşlar çıkarmak, çeşitli hastalıklar icat etmek, nüfus azaltıcı çalışmalar yapmak ve etnik temizliği desteklemek, “11 Eylül 2001 saldırısı” örneğinde olduğu gibi terör meydana getirmek ve “anti-terör” yasaları çıkarmak yer alıyor. Onların dili, sembolizm ve her yerde sembolleri var. Pergel ve gönye, obelisk, piramit, pentagram, 5 köşeli Yıldız, 6 köşeli Yıldız vb. işaretler, Washingtondan Vatikana her yerde... Hedefleri, haritaları değiştirmek ve insanları köleleştirmek. [1] İlluminati, aslında 13 adet eli kanlı ailenin referans ismidir. Tabiî ki, onların soyları da buna dâhil. İsrailin 12 kabilesi ve bir de kayıp olan kabileye atıftır. Bu aileler, aynı zamanda birçok gizli teşkilâtın ve devlet bürokrasilerinin de üst düzey üyeleridir. İlluminati hiyerarşisi içinde çeşitli komiteler mevcuttur. Sıradan insanlar, bunu bilmezler ve daha kötüsü ilgilenmezler. İllumunatinin en üst seviyedeki komiteleri, Konsey 3, Konsey 5, Konsey 7, Konsey 9, Konsey 13, Konsey 33, Büyük Mürid Konsey, 300ler komitesi (Olympians-Olymposlular) ve 500ler komitesidir. Görüldüğü gibi, İlluminati üst düzeyi kendilerini Olympos Pantheonu-Olympos İlâhlar Meclisi olarak kabul ediyorlar ve Eski-Yeni Dünya Düzeninin tepe noktalarında oturduklarını vehmediyorlar. 300ler Meclisinin (Komitesi) amacı şöyle belirlenmektedir: [2] «Kalıcı, seçilmemiş (feodal sistem formunda, meclis tarafından atanmış) herediter (ailevî) oligarkların egemenliği altında, tek bir dünya hükümeti ve tek birimli para sistemi. Bu Tek Dünya antitezi (varlığı) içinde, kitleler, aile başına düşen çocuk sayısı gibi mevzûlarda kısıtlamalarla hudutlanacaklar ve hâkim sınıfların hizmetine uygun, 1 milyar kişi kalana dek savaş, hastalık, açlık gibi sebeplerle tecriden tasfiye olacaklardır. Orta sınıf olmayacaktır sâdece egemenler ve hizmetkârlar olacaktır. Bütün kanunlar (dünyada), legal bir sistem altında, dünya mahkemeleri pratiğine bağlı olarak birleşik bir kanun (cezâ) koduna münâsib, uniform (tek biçimli) olacaktır. Bu kanunlar (işleyiş), Tek Dünya Hükümeti Polisi ve Tek Dünya Ordusu tarafından desteklenecektir ve bu tek dünyanın (millî) sınırları olmayacaktır. Sistem, Refâh Devleti temelinde yapılanacaktır; İtâatkâr olanlar ve hizmet edenler (işe yarayanlar) yaşamlarını sürdürme hakkıyla ödüllendirilecekler; çeteleşenler ise öldürülecek veya kanun dışı olarak ilân edileceklerdir. Bunun anlamı, bu kanun dışı insanları herkes öldürebilme hak ve yetkisine sahip olacaktır (…be declared outlaws, thus a target for anyone who wishes to kill them). Şahsî ateşli silahlar yasaklanacaktır.» [3][2] Doların da üzerinde bulunan 13 kademeli piramit, dünyaya hakim olmak isteyen Siyonistlerin teşkilat şemasıdır. Bu işareti İlluminatlar ,1 Mayıs 1776 yılında sembol olarak almışlardı. Bu tarihe atıfta bulunmak için de piramidin en alt katına (dolar üzerinde) MDCCLXXVI tarihini atmışlardır. Bu, zannedildiği gibi bağımsızlığı simgelemez. İşte bu piramidin zirvesinde Lucifer; ya da kendi deyimleriyle Evrenin Ulu Mimarının gözü vardır. Altında üç kabalist; sırasıyla 13ler meclisi, 33ler meclisi, 300ler kulübü vardır ve bunlar asla görünmezler. Hiç kimse bunların kim olduğunu bilmez. Onların altında yalnızca ucu görünen fakat kimsenin içinde ne olduğunu bilmememsi gereken ve de bilmeyen teşkilatlar gelir.[4] Yukarıda da bahsettiğimiz üçgenin içindeki göz sembolü, , nihâî gâyeyi temsil etmektedir. Nedir bu nihai gaye: Lusifer, yani Mason ilâhının gözü... Bu göz, “Cenâb-ı Hak, her şeyi görür.” gerçeğinin karşısında Bizim ilâhımız da her şeyi görür, hatta her şeyi daha iyi görür. iddiasını temsil etmektedir. Bu göz, Lucifer, yani Şeytanın gözüdür. Eğik bakmaktadır ve şaşıdır. Masonlar, birbirleriyle tanışmak için bu parolayı kullanmaktadırlar. Karşılaştıklarında toka yaparken bir yan sağ ellerinin baş parmağı diğerinin eline özel şekilde bastırmakta ve gözlerini de bu resimde olduğu gibi eğik olarak tutarak aşağıya doğru bakmaktadırlar. Siyonizmin inancına göre Şeytan, Cennetten kovulduktan sonra şimdi yeryüzünde “Ben-î İsrail”e (İsrailoğullarına) mensup insanlar vasıtasıyla (haşa) Cenâb-ı Haktan intikam alacakmış. Siyonizmin temelinde işte böylece “Şeytana kulluk yapmak” yatmaktadır.[5] Bu piramidin en altındaki birinci basamağı “HUMANÎSMUS”, yani bütün insanlığı ifade etmektedir. Böylece bu piramit, Siyonizmin bütün insanlığı, yani yeryüzündeki 6 milyar insanı nasıl kontrol ettiğini belirtmektedir. Bu piramitte de görüldüğü gibi dünya hakimiyetini tesis, bir diğer ifadeyle 6 milyar insanı yani bütün insanlığı kontrol için kurulan sistem gizlilik ve itaat esasına dayanmakta, en tepedeki yöneticilerin arzularının yerine getirilmesi plân ve programlarının uygulanabilmesi için bütün dünyaya yayılmış böyle bir piramit sistemi esas alınmıştır. Bu piramitte en alttaki insanlığın üstündeki kademeleri 3 grupta toplamak mümkündür: 1. Halkın içine giren ve yukarının emirlerini uygulayan saçaklar: Bunlar 3 kademe halindedir. a. Rotary, Lion, Diner, Propeller ve YMCAb. Mavi Localarc. Önlüksüzm Masonlar 2. Ucu gözüken, büyük kısmı gizli olan kademeler. Bunlar, 5 kademedir: a. Bnai Brith ve Bilderberg Teşkilatları: Bu kademe, Ara Koordinasyon kademesi olup görünen en yüksek yönetim kademesidir.b. Büyük şark Locası: (Fransız mason locası teşkilatları)c. Komünizm: (Rusya mason locası)d. İskoç Locası Teşkilatı: l - 33° (İngiliz mason locası)e. York Locası Teşkilatı: (Alman mason locası) 3. Hiç görünmeyen gizli kademeler. Bunlar da 4 kademedir: a. RT: (En üst gizli kademe: 3 Kabalistten müteşekkil en üst komuta kademesi.)b. 13ler Meclisic. 33ler Meclisid. 300ler Kulübü Sanhedrin: (En üst yönetim meclisi). En alttaki insanlık ile beraber bu kademeler 13 kademeyi oluşturmaktadır.[5] Bugün Irakta, Afganistanda, Filipinlerde, Thailandda, Endonezyada, Lübnanda, Filistinde, Özbekistanda, Kırgizistanda, Cezayirde, Mısırda ve Türkiyede olup bitenler, TEK DÜNYA DÜZENİnin TEK RAKİBİ olan İSLÂMın hedefe konulduğunu çok net biçimde gösteriyor. Silahlar çok muhtelif: The Tavistock Institute of Human Relations (Tavistock Beşerî İlişkiler Enstitüsü-Londra). Kadınların (Annelerin) çocuk yapmalarının sakıncalarını anlatıp özellikle yabancı ailelerin beynini yıkayan bir örgüt. Bu örgütün beyni, Fritz Springmeier ve 13 aileden birine mensub. CIAnın da projelerinden biri olan Slides (projeksiyonlar) kavramını Springmeier de kullanıyor ve bunun amacının şartlanmış tipi (conditioned type) dünyada oluşturmak olarak açıyor. Zihni yok edilen et parçası insan! Yani, beyni yıkanmış, dumura uğramış, ahmaklaşmış tip. Bunun önemli bir versiyonu Mind Control (MC -Zihin Kontrolü). Tafsilâtı almak ve vehâmeti kavramak için İBDA Mimarının Telegram isimli kitabına bakılmalıdır. İlluminatinin eski zihin kontrolü direktörü Cisco Wheelera göre, MC programlarından olan ve Monarch (Monark) ve MK Ultra olarak isimlendirilen 10 milyon insan var. Bu programlar, zihnî travmalar oluşturulmak suretiyle mankafalaştırma ve bilâhare köleleştirme esâsına dayanıyor. Bu projenin genel ismi ise Montauk projesi. Bu projede çok mühim bir rol üstlenen Al Bielek (yahudîdir) bu projede 10 milyon kadar gönüllü kurban kullanıldığını ve zihinlerinin denetim altına alındığını belirtiyor. Bunların büyük çoğunluğu (9 milyondan fazla) ABDde yaşıyor. Al Bielek, ABDnin her büyük şehrinde örtülü Montauk Programming Centerslarinin (Montauk Programlama Merkezleri) olduğunu ekliyor. Bu projeyi 200ün üzerinde think tanks (kafa yorma kuruluşu) da finansal olarak destekliyor. Bu kuruluşların arasında Rand Corporation ve Brookings de var ve bunların hepsinin merkez üssü Stanford Research Institute (SRI, Stanford Araştırma Enstitüsü) - Menlo Park, California olarak belirleniyor. Bu kurumların projeleri arasında, insanda çeşitli heyecânların manipülasyonu (manipulation of human emotions) oldukça öne çıkıyor. David Icke, The Biggest Secret – En Büyük Sır isimli kitabında, bu projede korku mevzusunun ziyâdesiyle işlendiğini ve insanların farklı tepkilerinin incelenerek nasıl çözüme ulaşıldığını anlatıyor. ABDnin (kendi dışında) pilot bölge olarak Kosovayı seçtiği ve buradan çok sayıda Arnavutu ABDdeki merkezlere transfer ederek orada beyinlerini yıkadığı da Icke tarafından tesbit edilmiş durumda. Seçilen kurbanlarda, belli bir iç çelişki düzeyi yakalandıktan sonra, onlara bu dünya üzerindeki demonik güçlerin (muhalif ve kötü güçler. Şeytânî güç) insanlığa zarar verdiği ve bunların tasfiyesinin şart olduğunun vurgulandığını ve insanların buna iknâ edildiğini Ickeden tâkip edebiliyoruz. Bu demonik güçler arasında kullanılan figürler şunlar: Adolf Hitler, Saddam Hüseyin, Miloshevich, Muammar Kaddafî, Usama Bin Ladin, Hugo Chavez vs. isimler var. En son aşamada, kurbanlar bu ve benzeri isimlere karşı freedom fighters (özgürlük savaşçıları) olarak örgütlendiriliyor. Bunlar için, uyuşturucu şebekeleri, yerel ve genel kriminal çevreler serbest kılınıyor. NWO stratejistlerinin en çok basvurduğu yöntem bu Machiavellian yöntem. Silahlandırma, provokasyon yaratma, finanse etme vs. hepsi mevcud. En büyük propaganda kuvveti ise Medya. 13 Eylül 1999 tarihli Los Angeles Time gazetesinde, bir İlluminati alt örgütü olan Human Rights Watch (İnsan Hakları Zamanı. Saati) isimli yapı adına Yahudî Mike Jendrzejczyk şunları söylüyor: «Barış muhafızlarının (güçlerinin) milisleri silahsızlandırma yetkisinin olması çok mühimdir ve her Endonezyalı asker, onlarla (Barış güçleri!) birlikte hareket etmektedir.» Jendrzejczyk, işbirlikçiliğin önemine vurgu yapmaktadır. Barış muhafızlarıyla işbirliği yapan Endonezya askerlerinin saldırdığı ve katlettiği insanlar ise Müslüman direniş güçleridir. Bu peacekeeping missions (barış muhafaza misyonları) meselâ Yugoslavyada hükümrân orduyu alaşağı etmişlerdir! Bu (misyonlar) UN Partnership For Peace (PFP. BM Barış İçin Partnerlik/İşbirliği) kurumundan başka bir şey değildir. Gönüllü ABD peşkirciliği yapan bu kurum(lar) dünya düzenine güzel güzel su taşımaktadırlar. Ama, kimse, ABDnin Yugoslavyaya Anthrax ve Chlamydia yaydığından bahsetmiyor. Barış muhafızları ise bu bakterileri veya mikroorganizmaları koruduklarını bilmiyorlar! Çünkü, oradaki her asker Anthraxa karşı aşılanmış durumda. Aynı şey, Körfez Savaşında da oldu ve bir sürü mâsum hayatını kaybetti. Şimdi bakın, Irakdaki barış muhafızları arasında kimler var: Japonlar, Güney Koreliler, Polonyalılar, Macarlar, Bulgarlar, İtalyanlar, Fransızlar, Nijeryalılar, Danimarkalılar, Kenyalılar, Nepalliler, Yeni Zelandalılar, Zimbabweliler, Rumenler, Moldowalılar, Gürcistanlılar vs. var. Bunlarin hepsi barış manyağı olmuş ve ABD-Britanya askerî düzeninin hizmetkârı olarak oradalar. Yeni Dünya Düzeni, işte bu. Yeni Dünya Düzeninin uluslararası bankerler tarafından (Darvari ailesi, Rothschild hânedânı, Goldsmith hânedânı, Soros, Kaşıkçı ailesi, Dumba ilesi, Hagi Meitani ailesi, Mocioni ailesi, Raoul Wallenberg sülâlesi, Medici ailesi vs.) ve büyük ilâç kartelleri tarafından ciddî bir biçimde desteklendiğini belirtmek gerekir. Bunların arasında, Pfizer, Hoechst, GlaxoSmithKline, Bristol -Myers-Squibb, Johnson & Johnson, Wyeth gibi oligopoller sayılabilir. İngiltere Kraliyet Ailesi (The Royal Family of England), ve Windsor Mâlikhânesi (the House of Windsor) – ki, bu aile ve hâne Avrupa Kraliyetinin Germen Kolundan gelir ve Saxe-Coburg-Gotha ailesi olarak da anılır. 1914 yılında isimlerini Windsora çevirmişlerdir- oligarşi içinde çok yüksek bir rol üstlenmişlerdir. Bu, İlluminatinin en yüksek katlarından (upper strata of the İlluminati) biridir. İlluminatinin sinir sisteminin merkezi (beyni) Londrada olup Basel (İsviçre) ve Brüksel çevresel sinir sisteminin merkezleri (omurilik) olmaktadır. Bu çarkın parçası olmayanlar tasfiye edildi: Kennedy, Ziya-ül Hak, Aldo Moro, Zulfikâr Ali Bhutto, Amiral Borda, William Colby vs.[2]
Posted on: Mon, 25 Nov 2013 09:17:08 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015