Bu köşeyi takip edenler bilir. Yıllardır şöyle şeyler - TopicsExpress



          

Bu köşeyi takip edenler bilir. Yıllardır şöyle şeyler yazdım: Son bir kaç yıldır Türkiye İran istihbaratının operasyon alanına dönmüştür. Örneğin İran’ın nükleer silah programı ihtiyaçlarının Türkiye üzerinden İran’a transfer edildiği kanısı ciddi bir kanıdır. Bu kapsamda verilebilecek bir örnek olay şudur: Hüseyin Tanideh adlı İran ajanı nükleer kaçakçılıktan aranırken Türkiye’de yakalanmış Almanya’nın iade istemesine rağmen Hakan Fidan’ın devreye girmesiyle iade işlemleri durdurulmuştu. (taraf.tr/haber/almanya-ile-casus-krizi.htm) Yine MİT’e yakın gazetelere göre İran istihbaratı El-Kaide militanlarını Türkiye üzerinden Suriye’ye geçirmekte. Böylece İran Türkiye’yi terörü destekleyen bir ülke konumuna düşürerek, Esad’a destek çıkmaktadır. MİT/hükümete yakın gazetelerde çıkan bu bilgi doğruysa, bu veri bize Türkiye’nin İran istihbaratının operasyon alanına dönüştüğünü gösterir. Sorulması gereken soru şu: Türk istihbarat teşkilatı İran istihbaratının Türkiye’deki bu faaliyetlerine karşı ne gibi önleyici hamleler yapmış, ne sonuçlar almıştır. Örneğin nükleer kaçakçılık konusunda ne yapmıştır? İran istihbaratı yönetiminde El- Kaide’nin Türkiye’yi bir köprü gibi kullanmasına karşı ne yapmıştır MİT? Son olarak, Lübnan’da kaçırılan pilotların kurtarılması olayında İran istihbaratı ustaca manevralarla İran Devrim Muhafızlarını kurtardı. Biz bu operasyonun taşıyıcı anneliğini yaptık. (taraf.tr/emre-uslu-2/makale-thy-pilotlari-iran-ajanlarini-kurtarmak-icin.htm) Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Türkiye’den Yemen’e giden silahların arkasından da İran izi çıkmıştı. Yani sizin anlayacağınız İran içimizde cirit atıyor. (iskandinavya.zaman.tr/iskandinavya/newsDetail_getNewsById.action?newsId=9858) Bu örnekleri görüp de MİT’i eleştirmeyen kişi ya kalemini MİT’e satmıştır, ya korkusundan ses çıkaramıyor, ya da menfaati icabı susuyordur. Bazılarının sadece susmaları yetmiyor. Ben bu gerçekleri yazınca “MİT’e yakın yazarlar ve medya organları, MİT millileştiği Ortadoğu’da etkinliğini artırdığı için bunları yazıyorsun” diye saldırıya geçiyorlar. Ancak Türk istihbaratının İran istihbaratına karşı ne tür faaliyetler yaptığına ilişkin bir tek örnek bile veremiyorlar. Diyelim ki MİT’in Ortadoğu’da etkinliğini artırdığı tezi doğru. O hâlde soru şu: MİT Ortadoğu’da etkinliğini artırdıysa hangi somut başarıya imza attı? Suriye’de, Mısır’da tam anlamıyla çakılmadık mı? Bu mu MİT’in etkinliğini artırdığı Ortadoğu politikası? “Milli” MİT’in Ortadoğu’da artan etkinliği sayesinde hangi başarıyı elde etmişiz onu anlatın bize? Yazının girişinde de ifade ettiğim gibi bu köşenin takipçileri bilir. Uzun süredir MİT’e karşı bu içerikli eleştirilerimi yöneltiyorum. Ancak son dönemde uluslararası basında Hakan Fidan’a yönelik haddi aşan eleştiriler ve tehditler belirmeye başladı. MİT doğru veya yanlış yapabilir. Sonuçta bu bizim kurumumuz. Biz eleştirir veya biz destekleriz. Başka hiçbir ülkeyi ilgilendirmez. Başka ülkelerin medyası bu konuda Türk istihbarat şefini tehdit etme hadsizliğine kalkamaz. Türkiye babalarının yolgeçen hanı değil. Hakan Fidan’a bomba göndeririz tehditleri haydut devletlerin yapacağı şeylerdir bu tehditleri yapanlar karşılarında bu milleti bulur. Haydutluğa prim vermeyiz. Bu nedenle MİT ve Hakan Fidan’a yönelik eleştirilerim saklı kalmak üzere, özelikle Jewish Press’de çıkan o tehditlere karşı gün, Hakan Fidan’ı destekleme günüdür. Eleştirilerim saklı kalmak kaydıyla bugün Hakan Fidan’ın yanındayım. dremreuslu@gmail twitter/emreuslu
Posted on: Wed, 23 Oct 2013 20:58:25 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015