Ebu Hureyre (r.a.)-dan Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) - TopicsExpress



          

Ebu Hureyre (r.a.)-dan Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdular ki: Üç kişi dışında hiç kimse beşikte iken konuşmamıştır. 1) Hz. îsa aleyhisselam ki herkes bilir. 2) Hz. Cüreycin zamaninda dil acmiw 1 korpe: Cureyc, kendini ibadete vermiş abid bir kuldu. Bir manastıra çekilmiş orada ibadede meşguldu. Derken bir gün an­nesi yanına geldi, o namaz kılıyordu. Annesi: Ey Cüreyc! [Yanıma gel, seninle konuşacağım! Ben anne­nim.] diye seslendi. Cüreyc: Allahım! Annem ve namazım (hangisini tercih edeyim?) di ye düşündü). Namazına devama karar verdi. Annesi çağırmasını [her defasında üç kere olmak üzere] üç gün tekrarladı. (Cevap alamayınca) üçüncü çağırmanın sonunda: Allahım, kötü kadınların yüzünü göstermedikçe canını al­ma! diye bedduada bulundu. Benî İsrail, aralarında Cüreyc ve onun ibadetini konuşuyorlardı. O diyarda güzelliğiyle herkesin dilinde olan zâniye bir kadın vardı, Dilerseniz ben onu fitneye atarım. dedi. Gidip Cüreyce sataştı. Ancak Cüreyc ona iltifat etmedi. Kadın bir çobana gitti. Bu çoban Cüreycin manastırı(ın dibi)nde barınak bulmuş birisiydi. Kadın onunla zina yaptı ve ha­mile kaldı. Çocuğu doğurunca: Bu çocuk Cüreycten! dedi. Halk (öfkeyle) gelip Cüreyci manastırından çıkarıp manastırı yıktılar, [hakaretler ettiler], ken­disini de dövmeye başladılar, (linç edeceklerdi). Cüreyc onlara: Derdiniz ne? diye sordu. Şu fahişe ile zina yaptın ve senden bir çocuk doğurdu! de­diler. Cüreyc: Çocuk nerede, (getirin bana?) dedi. Halk çocuğu ona getir­di. Cüreyc: Bırakın beni namazımı kılayım! dedi. Bıraktılar ve namazı­nı kıldı. Namazı bitince çocuğun yanına gitti, karnına dürttü ve: Ey çocuk! Baban kim? diye sordu. Çocuk: Falanca çoban! dedi. Bunun üzerine halk Cüreyce gelip onu öpüp okşadı ve: Senin manastırını altından yapacağız! dedi. Cüreyc ise: Hayır! Eskiden olduğu gibi kerpiçten yapın! dedi. Onlar da yaptılar. 3) Beşikte konuşan 3-cu korpe: Bir zamanlar yaşamış bir çocuktur ki annesini emiyordu. Oradan şahlanmış bir at üzerinde kılık kıyafeti güzel bir adam geçti. Onu gören kadın: Allahım şu oğlumu bunun gibi yap! diye dua etti. Çocuk memeyi bırakarak adama doğru yönelip baktı ve: Allahım beni bunun gibi yapma! diye dua etti. Sonra tekrar memesine dönüp emmeye başladı. Ebu Hureyre der ki: Ben Resulullah aleyhisselâtü vesselâmı, şehadet parmağını ağzına koyup emmeye başlayarak, çocuğun emişini taklid eder­ken görür gibiyim. (Resulullah anlatmaya devam etti): (Sonra annenin yanından) bir kalabalık geçti. Ellerinde bir cariye vardı. Onu dövüyorlar ve: (Seni zâni seni!) Zina yaparsın, hırsızlık yaparsın ha! diyor­lardı. Cariye ise: Allah bana yeter, o ne iyi vekildir! diyordu. Çocuğun annesi: Allahım çocuğumu bunun gibi yapma! dedi. Çocuk yine emmeyi bıraktı, cariyeye baktı ve: Allahım beni bunun gibi yap! dedi. İşte burada anne, evlat karşılıklı konuşmaya başladılar: [Anne dedi ki: Boğazı tıkanasıca! Kıyafeti güzel bir adam geçti. Ben: Allahım, oğlumu bunun gibi yap dedim. Sen: Allahım! Beni bunun gibi yapma! dedin. Yanımızdan cariyeyi döverek, zina ve hırsızlık yaptığını söyleyerek geçenler oldu. Ben: Allahım, oğlumu bunun gibi yapma dedim. Sen ise: Allahım, beni bunun gibi yap! dedin.] Oğlu şu cevabı verdi: Güzel kıyafetli bir adam geçti. Sen: Allahım, oğlumu bunun gibi yap! dedin, ben ise: Allahım beni bunun gibi yapma! dedim. Yanınızdan bu ca­riyeyi geçirdiler. Onu hem dövüp hem de: Zina ettin, hırsızlık ettin! diyorlardı. Sen: Allahım, oğlumu bunun gibi yapma! dedin. Ben ise: Allahım, beni bunun gibi yap! dedim. (Sebebini açıklaya­yım): O atlı adam cebbar zalimin biriydi. O sebeple ben de: Allahım beni böyle yapma! dedim. Zina ettin, hırsızlık yaptın! dedikleri şu zavallı cariye ise ne zina yapmıştı, ne de çalmıştı! Ben de Allahım beni bunun gibi yap! dedim.
Posted on: Wed, 27 Nov 2013 21:28:14 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015