Halk nezdinde öylesine algılar ve ön yargılar oluşmuş - TopicsExpress



          

Halk nezdinde öylesine algılar ve ön yargılar oluşmuş bulunmaktadır ki, bunları aşmak gerçekten çok zor bir iştir. Günlük konuşmaların içerisinde konu siyasi olaylara geldiği vakit, genel bir kesim; biz de Başbakandan memnun değiliz ama Allah aşkına başka adam mı var oy atabileceğimiz diyebilme yanılgısına düşebilmektedirler. Bu politika, tamamen hükümetin karşı taraftaki siyasi rakiplerini itibarsızlaştırıp, ekarte etme politikasıdır. Lakin işin can alıcı noktası, hükümete destek veren vermeyen genel bir kesim, bu politikayı dillerine dolamış ve hazmetmiş bulunmaktadırlar. Hükümet uygulamış olduğu bu itibarsızlaştırma politikasında, karşı taraflardan da kendi siyasi hanesine fikir babında transferler yapmış bulunmaktadır. Tabii ki herkesin dünyaya ve siyasi olaylara bakış açısına göre adamlık kavramı değişebilmektedir. Bizim adamlıktan anladığımız: Devletin malına tenezzül etmemek. Fakirin, yetimin hakkına tenezzül etmeyip, onları kollayıp, gözetmek. Yaşanan siyasi olaylara önce devletim ve milletim, sonra partim anlayışı ile yaklaşmak gibi temel konular arz etmektedir. Dediğimiz gibi adamlık kavramı herkese göre değişebilmektedir. Şahsi düşünceme bakacak olur isek, siyasi bağlamda olmasa dahi, adamlık boyutunu bugün tartışmaya dahi açmayacağım tek siyasi lider Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın; Dr. Devlet Bahçelidir. Fazlası ile itirazlar yükseldiğinin farkındayım. Ya hu Ona mı adam diyorsun diyorsunuz. Evet! Devlet Bey, adamdır. Hem de adam gibi bir adamdır. Çünkü Onun adı yolsuzluk ile yan yana gelemeyecek kadar kişilik sahibidir. O; devletin ve milletin parasına el uzatmadığı gibi, kurmaylarına da el uzattırmamıştır. Siyasete girdikten sonra fakirleşen tek lider, Dr. Devlet Bahçelidir. Buradan yola çıkacak olur isek başka önemli bir konuya da değinmek boynumuza borç olmuş bulunmaktadır. Devlet Bey konusunda öyle akıl almaz itibarsızlaştırma politikaları piyasaya sürülüp, uygulanmaktadır ki, bunları duyunca şaşırmamak elde değildir. Bunlardan bir tanesini aşağıda örneklemek istiyorum: İnsanlar ile muhabbete oturduğumuz vakit; “ben hükümetten hiç memnun değilim. Ondan dolayı bizi temsil noktasında olan MHPye oy atmak istiyorum ama O adam var iken ben O partiye oy atamam. Diye serzenişte bulunmaktadırlar. Peki, eyvallah. Peki Alparslan Türkeş hayatta iken bu partiye hiç oy attınız mı? Cevap: Yok. Ben o zaman hep Özala veya Demirele oy attım.” Tamam o zaman değerli kardeşim, oy atmayacak isen bir partiye ve bu parti seni ilgilendirmemekte ise, tarihe dürüstlüğü ile geçmiş olan bir siyasi parti liderini, hangi vicdana hizmet ederek karalayabilmektesin? Hem Sayın Alparslan Türkeş hayatta iken Ona da destek vermemişsin. Hemen farklı bir konuya geçiyor. O değil de Muhsin Yazıcıoğlunu harcadılar. Şimdi o olacaktı ki hayatta, bir de MHPnin başına geçireceklerdi süper olurdu. Oy patlaması yaşardı MHP. Öyle olduğunu var sayalım da, Muhsin Yazıcıoğlunun kendi partisi vardı ve almış olduğu oy oranları belgeler ile tarihte sabittir. Neden Muhsin Yazıcıoğluna ve partisine destek verme gereğini duymadınız? Ne yani Muhsin Yazıcıoğlu itibarsız bir adamdı da, MHPnin başına geldiği vakit mi itibar kazanacaktı? Allah aşkına bu gereksiz konuşmalarınıza bir son verin artık. Vermiyorsanız da Allah inancınız var ise, iftira atar iken, ahireti düşünerek hareket edin. Başka da sözüm yoktur! Yazının Dibi; adamlık demek, seçim çalışmaları yapılır iken Cami yapımı için para yardımı talep eden imama; şimdi yardım yapar isem oy için derler deyip, seçimler bittikten sonra talep edilen parayı yerine ulaştırmak demektir. Selâm, sevgi ve muhabbet ile…
Posted on: Mon, 28 Oct 2013 19:37:46 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015