Müslüman Olmak Her Yiğidin Harcı Değildir! Evet, yazımızın başlığında olduğu gibi Müslüman olmak gerçekten her yiğidin harcı değil. Müslüman olmak büyük sorumluluk ister, herkes kaldıramaz bu meşakkatli yükü. Bu kanıya nerden vardığımı merak ediyorsunuzdur mutlaka. Çünkü, şöyle bir İslam dininin kurallarına baktığımız vakit nefsin hoşuna gitmeyen kurallar ile doludur. Örneğin Namaz kılmak; Nefis öyle bir oyuna getiriyor ki insanı, Allah’a olan sorumluluktan farz namazı ile hemen yırtmak istiyor. ‘’Sünnetmiş, tesbihatmış, duamış geç bunları bunlar farz değil nasılsa’’ diye kulağına fısıldıyor. Namazdan bir an önce kaçmak istiyor. Camilerde çokça görüyoruz zaten bunları. Farzdan sonra caminin büyük bir çoğunluğu hemen kaçıyor. Hele ki nefsinize sabah namazını sormayın bile. Birde kış mevsimi ise hiç ama hiç sormayın. O sıcak yataktan çıkıp soğuk sudan abdest almak tir tir titreyerek namaz kılmayı nefisinizin en sevmediği durumlardan biridir. O iki rekatlık farz namazını gözümüzde öyle bir büyütüyor ki dağ gibi yapıyor adeta. Bundan dolayı namaz kılmak her yiğidin harcı değildir… Oruç tutmak mesela; 12 ay içerisinde 1 ayını feda edemiyor nefsimiz. Nefsin en sevmediği durumlardan biride aç kalmaktır. Aç kalmaya tahammül edemiyor çünkü. Can ciğer kuzu sarması derecesinde olan iki arkadaşı bir odaya kapatın ve günlerce aç bırakın, sonra ortaya bir et parçası atın bakalım o arkadaşlıktan eser kalacak mı? En yakın arkadaşına dahi kendi nefsimizi arkadaşımızın nefsine tercih edemiyoruz. Bu fedakarlığı yapamıyoruz. Hele ki eğer ramazan ayı yazınsa hiç ama hiç sormayın. Havaların sıcak olmasından dolayı zorluk derecesinin artması nedeniyle nefis daha da zorluyor. Bundan dolayı bir ay boyunca oruç tutmak her yiğidin harcı değildir… Gözünü haramdan sakınmak mesela; Bir erkek için, özellikle bu zamandaki açık saçıklık nedeni ile gençlerin karşı cinse, karşı koyabilmesi en zor imtihanlarından biridir. Hatta en zor imtihanlarından biri değil direk en zor imtihanı bile diyebiliriz. Şehevi hislerinin en üst seviyede olduğu yaşta olan bir gencin bu zamanda Yusuf (a.s) Peygamberin iffeti olması lazım ki sokaklardaki Züleyhalara karşı galebe gelebilsin. Bundan dolayı bir gencin gözünü harama kapası her yiğidin harcı değil… Öfkene hakim olmak mesela; Bir insanın en zor anlarından biri öfkesini yutmak ve öfkelendiği kişiye karşı alttan alıp konuyu uzatmadan kapamaktır. İnsanın en zorlandığı damarlardan biride öfke damarıdır. Öfkelendiğin anda sağlıklı düşünememe, öfkelendiğin kişiye hedef alma ve öfkelendiğin insanın en ufak hareketleri dahi gözüne batma gibi belirtiler oluşur kafamızda. Bu belirtilere ehemmiyet vermemek, sabretmek ve öfkelendiğimiz kişiye karşı hizmet etmek, uhuvveti (kardeşliği) muhafaza etmeye çalışmak oldukça meşakkatli bir durumdur. Çünkü sinir damarların tamamıyla o kişiye yoğunlaşmış ve o kişiyi hedef almıştır. Bu durumun üstesinden gelmek her yiğidin harcı değildir… İşte bu saydığımız zor vasıflar Müslümanların nefsiyle mücadele edip hayatına tatbik etmeleri, sabır ve gayret ile bu zorlukları başarıyla atlatmaları ile neticelenen bir durumdur. Bundan dolayı Müslüman olmak her yiğidin harcı değildir…
Posted on: Thu, 20 Jun 2013 12:36:21 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015