TÜRK’ü sevmez. Türklüğü sevmez. Bayrağı sevmez. Bakan - TopicsExpress



          

TÜRK’ü sevmez. Türklüğü sevmez. Bayrağı sevmez. Bakan olmuş, Başbakan olmuş, Cumhurbaşkanı olmuş, milletvekili olmuş; Atatürk’ün Meclisinde oturur, köşkünde,koltuğunda oturur, maaşını alır, ekmeğini, aşını yer, onun sayesinde namazını kılar, orucunu tutar, ama yine de Atatürk’ü sevmez. Yurdunu işgal eden Obama’yı, dünyanın dört bir yanında Müslüman kanı akıtan, ırza geçen Coni’yi, İngiliz’i, Fransız’ı, Ermeni’yi, Yahudi’yi, Peşmerge’yi, Bebek Katilini sever, amaTürk’ü, Atatürk’ü sevmez… Bir kez olsun ağzından “Ben TÜRK’üm” lafı çıkmamıştır. Bir kez olsun ağzından“Ulus devlet”, “tam bağımsızlık”, “Türk milleti”, “Ulusal Kurtuluş Savaşı”, “vatandaş”, “vatandaşlık”, “milliyetçilik…”lafı çıkmamıştır. Çünkü onun kitabında bu sözcükleryoktur. Yazmaz… Arasanız da bulamazsınız… Peki, ne vardır onun kitabında? “Ümmet” vardır. “Kul” vardır. “Kulluk” vardır. “Kula kulluk, biat” vardır. Herkes ona biat etmelidir. Önünde iki büklüm olmalıdır. Olmazsa… Gereğini yapar. O, direnen genci sevmez, hele hele Atatürkçü, tam bağımsızlıkçı genci hiç sevmez. Onları sokak aralarında eli odunlu, demir çubuklu, palalı adamlarına dövdürür, hıncını giderir. Öfkesini dindirir. Öcünü alır. Öğretmeni, doktoru, mühendisi de sevmez. Hele hele iççiyi hiç sevmez. Elinden gelse bir kaşık suda boğar. Ayazda, karda, buzda havuzlara atar. Yetmez, gaz sıkar. Yetmez, basınçlı su sıkar. Yetmez, coplar. Türk Ordusunu sevmez. Ama Amerikan ordusunun sağ salim, kazasız, belasız ülkesine dönmesi için dua eder. Hele hele, ordumuzun Atatürkçü, ABD karşıtı komutanlarını hiç sevmez. İDAM cezası olsa tümünü de sallandırır Beyazıt meydanında… İbret-i âlem için… Ki… Kimse bir daha “Tam Bağımsızlık”, “Vatan savunması”, “Laiklik” gibi sözcükleri ve kavramlarıağzına almasın, aklından geçirmesin… Konuşmasın… Düşünmesin… Bebek katilini, Bölücü Başını el üstünde tutar. Bir dediğini iki etmez. Onunla müzakereler yapar. Fikir alışverişinde bulunur. Ama bu hoşgörüyü, bu “tolerans”ı Türkiye Cumhuriyeti ordusunun 40 yıllık Genelkurmay Başkanına göstermez. Onu aşağılar. Basit bir çete reisi gibi, bir çeteci gibi tanıtır halka. APO büyük komutandır. AKTİVİSTTİR. Önderdir… Kahramandır… Ama Genelkurmay Başkanı çetecidir, çete reisidir, darbecidir… Ne var ki, Genelkurmay Başkanını zindana atan bu düşünce korkaktır. Ürkektir. Bir tavşan gibi çekingendir… Gölgesinden bile korkar… Koruma ordusuyla gezer… Direnen 70’lik ninelerden, dedelerden, 15’lik delikanlılardan, kızlardan, “Barış ve Kardeşlik Günü”nde el ele tutuşan insanlardan, karanfillerden, şarkılardan, türkülerden, sazdan, gitardan, kitaptan, horondan, kemençeden, efeden, zeybekten korkar… Onlarda isyan görür çünkü… Direnç görür… Ormanlardan, ormanlarda yaşayan börtü böcekten, kurtlardan, kuşlardan, ılgıt ılgıt esen yellerden korkar… Onlarda özgürlük görür çünkü… Hürriyet görür… Yeşilin, sarının, turuncunun, mavinin, kırmızının buluştuğu ormanları üç kuruş rant uğruna doğa katliamcılarına, taş ocaklarına, HES’lere peşkeş çeker… Tohumun, toprağın, derelerin, ırmakların düşmanıdır o. Doğanın düşmanıdır. Geleceğin, umudun, güneşin düşmanıdır. Onlar, insanların kollarını, bacaklarını “Allahü Ekber” nidaları arasında yargısız, sorgusuz sualsiz, koparıp, kafalarını palalarla gövdelerinden ayıran, Allah’ın verdiği canı alan yaratıklarla işbirliği, güç birliği yapar… Onlar insanın, insanlığın, aydınlanmanın, özgürlüğün, senin benim, herkesin düşmanıdır
Posted on: Thu, 05 Sep 2013 21:13:17 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015