VATANDAŞ OLARAK BİZ DAHA ÇOK KAYGILIYIZ Kaygılıyız diye - TopicsExpress



          

VATANDAŞ OLARAK BİZ DAHA ÇOK KAYGILIYIZ Kaygılıyız diye gazetelere boy boy ilan veren Sanatçıların ve Ünlülerin kaygıları sadece belli bir zümrenin, sanat, sanatçı ve sanat eserlerinin ahvaliyle sınırlı kalmış olması, toplumun büyük çoğunluğunun hassasiyetlerine ve endişelerine kaygısız kalmalarına, vatandaşlar olarak sanat ve toplum adına çok KAYGILIYIZ. Demokratik tercihlerinden dolayı vatandaşa bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam, koyun sürüsü diyen yazar-çizerlerin ve ünlülerin akıl sağlığından acaip KAYGILIYIZ. Halkın tercihiyle ve seçimlerde her iki kişiden birinin oyunu almış bir hükümete ve başbakanına diktatör, terörist başı, hain ve yalancı deyip Türkiyenin ali menfaatlerine ezelden beri hasmane duygular besleyen iç ve dış mihraklara şikayet eden muhalefet liderlerinin ruh ve akıl sağlığından KAYGILIYIZ. Duble yolların keyfini süren, hızlı trenlere öküz gibi bakan, 10 yılda servetine servet katan, cebindeki paranın sıfırlarını saymaktan kurtulan, evlere ve arabalara sahibi olan, 6 ayda bir telefon televizyon değiştiren, bedava kitap ve ilaç alıp sıvışan, hastane-hastane dolaşmaktan ve kuyruklarda beklemekten kurtulan, Tasarruf teşvik ve KEY ödemelerini cebine indiren, yaşadığı devletin dış borçtan kurtuluşuna sevinemeyen nankörlerin ve hasetçilerin vicdanlarının körelmesinden KAYGILIYIZ. Çevrecilik, ağaç,park, kuş, böcek deyipte çevreyi tahrip eden, kamu malını hünharca tarumar eden, asayişi sağlamakla görevli polislere taş, Molotof, demir bilye, çivili top, havai fişek ve balyozla saldırmalarını masumane, dahiyane ve zekice eylemler olarak gösterip, asayişi sağlamak, vatandaşın huzurunu temin etmek için, gözü dönmüş, yakıp yıkan saldıran, taciz eden, terörize edilmiş eylemcileri dağıtmak amaçlı, tazyikli su ve biber gazını kullandı diye polisleri suçlamak, onlara küsthaça küfretmek,linç etmeye kalkışmak eylemcileri masum gösterip, polis orantısız güç kulandı deyip dış ülkelere ve basınlarına servisler yapanların, bu olaylardan kendilerine iktidar kapısı açılacağı umuduna kapılanların göz,ruh ve akıl sağlıklarından KAYGILIYIZ. Hizmetine sunulacak dünyanın ikinci büyük hava alanına, üçüncü boğaz köprüsüne, devasa projelerden biri olan Kanal-İstanbul’un yapılmasına karşı çıkanların kimlerle hemfikir ve kimlerle aynı telden çaldıklarını gördüğümüzde vatan hainlerini bile sollamış olduklarına KAYGILIYIZ. Bu ülkede de darebeler dönemi bitsin, darbeciler anayasası değişsin, çeteler, mafyalar bertaraf edilsin, faili meçhuller olmasın, Ergenekon ve balyoz türü kirli yapılanmalar tasfiye edilsin, balyoz milletin kafasına inmesin diye çaba sarfedenleri hainlikle suçlayıp,hukuki süreci küçümseme, sulandırma yolunu seçenlerin akıl ve vicdan sağlığından KAYGILIYIZ. Doğu- Güneydoğuda 30 yıldır süregelen ve 40 bin insanın hayatına mal olan, bu ülkenin milyarlarca dolar maddi kaybına yol açan, kökü dışarıda ama tetikçilerinin içerde, sinsice ve kahpece gerçekleştirdikleri eylemlerle, gencecik bedenlerin bir hiç uğruna ölümlerini engellemek adına bu kirli ve kanlı oyunu sonlandırmak için başlatılan çözüm ve barış sürecine şiddetle karşı çıkanların, provakatif girişimlerde bulunup, küstahca ve haince sekteye uğratmaya gayret sarfedenlerin gözü dönmüş caniliğinden ve kana susamış vampirliğinden insanlık adına KAYGILIYIZ. Ülkemizde son 1 aydır cereyan eden ve karanlık bir mahfilden idare edildiği aşikar olan olaylardan dolayı bütün toplum katmanlarına, sevgiyi, barışı, hoşgörüyü, toleransı, dayanışmayı, oyuna gelmemeyi hararetle tavsiye eden, yıllardır bu duyguların ülkemizde kök salması için gayret eden ve dua eden muhterem insanları halen anlamayan, hor gören, küçümseyen, hakaret eden, fikirlerini tehlikeli olarak görenlerin basiretlerinin kapanmış olması, akıl tutulması yaşıyor olmalarından KAYGILIYIZ. Yunus Emre’nin, Mevlana’nın, Hacı Bektaş Veli’nin, Şeyh Edebali’nin, Ak Şemseddin’in, Abdulhekim Arvasi’nin, Bediüzzaman’ın, Ahmed’i Hani’nin, Pir Sultan Abdal’ın ve daha nice gönül erlerinin yaşadığı bu topraklarda bir türlü sevginin, toleransın, hoşgörünün, tam olarak yerleşmeyişi, onun yerine sert, kaba, ötekileştirme, aşağılama, hakaret ve küfür söylemlerinin revaçta olmasına KAYGILIYIZ. “Bütün yaratılanları yaratandan ötürü severiz”. Söyleminin sadece lafta kalmasına da KAYGILIYIZ. Toplumu bana oy veren-vermeyen ve %50--%50 diye iki zıt kutup haline getirme düşünce ve deyişlerin den de KAYGILIYIZ. Birbirine düşman ve zıt kutuplarmış gibi gösterilmeye çalışılan iki tarafında Allah’ı bir, Peygamberi bir, kitabı bir, vatanı-bayrağı bir, havası-suyu,taşı-toprağı, şarkısı-türküsü, acısı-tatlısı, sevinci-kederi, destanı-bayramı bir. Bu kadar bir’in bir arada olduğu bir ülkenin birlikteliğini sağlamak, kaynaştırmak, yakınlaştırmak çok daha kolay iken, özellikle siyaset kurumu ve birlerin tek yürek olmasından rahatsız çevrelerin, sizin taraf-bizim taraf diye ikiye bölüp birbiriyle çarpıştırıp(12 Eylül öncesinde olduğu gibi), koltuklarını ve imtiyazlarını sağlamlaştırmak için araç haline getirilmesine KAYGILIYIZ. Ey kaygılı sanatçılar ve ünlüler biz vatandaşın kaygılarına da kaygılımısınız? Eğer Gerçekten samimi iseniz toplumun sanatçısıyız diyorsanız ve kaygılarımızı paylaşıyorsanız bu kaygılarımızı da gazetelere ilan verip altına isminizi yazarmısınız. Unutmayın sanat sadece sanat için ve belli bir sınıf için değil, sanat aynı zamanda bütün toplum için icra edildiği zaman sanattır. Bu satırları bilgisayarda düzenlerken aynı zamanda kaygılı sanatçı Yavuz BİNGÖL’den bekle kar altında buğday tanesi. Onun sularıyla yeşereceksin. Bu fırtına dünden belli baş edeceksin türküsünü ve Şevval SAM’dan benzemez kimse sana, tavrına hayran olayım. Ayrıca menekşe gözler hülyalı, bakışları çok manalı. Şarkısını dinliyorum. Dinlemeye de devam edecem. Oğlum şu an hababam sınıfı askerde filmini seyrediyor ve M.Ali ALABORA’nın generalin kızına karşı “her şey vatan için” repliğine kahkahayla gülüyor ve gülecek de. Halit ERGENÇ’in başrolde oynadığı muhteşem yüzyıl dizisinde Kanuni Sultan Süleyman’nın Muhibbi adlı eserinden okuduğu şiirlerini ve dualarını içtenlikle seyredecem ve dinleyecem. Yaşar KEMAL’in İnce Memed ve Orhan PAMUK’un” benim adım kırmızı” ve “Kar” adlı romanını bir kez daha okuyacam.Vatandaş olarak adım gibi eminim ki bu sanatçıları yahut ünlüleri düşman gibi göstermeye çalışanların hatırına binaen gündüz kızar küfreder ama akşam tv karşısında elinde çerez tabağı, ayağında terlik ve üzerinde pijamasıyla büyük bir keyifle o sanatçıların film ve dizilerini seyreder, müziklerini dinler, kitaplarını ve yazılarını okur yorumlarını izler. Sabah gittiği işinde yahut ortamda küfretmeye hain olarak görmeye devam eder. Ne yaman çelişki değimli? Kraldan çok kralcı olmak ne hazin bir durum. Velhasıl ben sıradan bir vatandaş olarak diyorum ki bizleri %50--%50 diye ikiye ayırmaya çalışan bütün siyasetçilere inat biz Türk bayrağının farklı 2 rengi gibiyiz. %50 ak %50 al.bir kısmımız bayrağın hilal’i diğer kısmı ise yıldızı. Bir yumurtanın ak’ı ve sarısı, bir elmanın iki yarısı, bir bedenin sağ ve sol tarafı gibiyiz. Bir insanı ikiye böldüğünüzde nasıl ki iki parçada hiç olur ve ölür, iki parçadan her biri hiçbir mana ifade etmez işe yaramaz ise, bu ülkedeki %50-%50 de aynen o bedenin bütününü oluşturan 2 parçası gibidir. Ayrıldıkları an kendi başlarına bir hiçtir.Düşmanlığa ve kin dolu bakışlara son verelim. Şiddete ve holiganizme bulaşmaması temennisiyle Rekabetimiz tıpkı Galatasaray-Fenerbahçe futbol takımlarının ezeli rekabeti, ama ebedi dostluğu ve kardeşliği gibi olması dileğiyle… Gelin canlar bir olalım, iri olalım, diri olalım. Bu vatan hepimize yeter. Sevelim,sevilelim zira bu dünya kimseye kalmaz. “Yaratılanı severiz yaratandan ötürü” sözünü bari bizler lafta bırakmayalım.Unutmayalım yüzyıl sonra bu nesil olduğu gibi toprak altında, çoğumuzun esamesi dahi okunmuyor olacaktır. Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş. Gerisi yalan gerisi angarya.. Vatandaş AKİLEFENDİ 01.07.2013
Posted on: Sun, 30 Jun 2013 21:54:59 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015