Çarşı tribünlerinden; sokağa, özgürleşmeye! Furkan - TopicsExpress



          

Çarşı tribünlerinden; sokağa, özgürleşmeye! Furkan Tombul Öncelikle size kendimi tanıtarak başlamalıyım sanırım. Ben bir “Gezi Direnişi” tutsağıyım ve SDP üyesiyim. 11 Haziran günü SDP’ye yapılan baskın sonucunda gözaltına alındım. Böyle söyleyince süreci tam anlatmıyor. Polis gözümü patlattı ve gözaltı aracında öldüresiye dövdü. 15 Haziran günü düzmece delillerle mahkemeye çıkarıldım ve tutuklandım. O zamandan beri Edirne F Tipi Kapalı Cezaevinde kalıyorum. Tahmin edeceğiniz gibi burada yazı yazacak ve okuyacak çok vaktimiz oluyor. Ben de hem Gezi Direnişinin simgelerinden biri olarak herkesin sempatisini kazanan hem de kurulduğundan beri faşist politikalara, ırkçılığa, ayrımcılığa karşı olan çArşı Grubu hakkında yazmak istedim. çArşı 1980 Askeri Darbesinden iki sene sonra kuruldu. 1980 Askeri Darbesi’ne yakın bir tarihte kurulması ve kurucu kadronun sosyalist insanlardan oluşması çArşı’nın politik bir zeminde durmasını sağladı. Geçtiğimiz senelerde çArşı Grubu “Asi Ruh” filmiyle kendinden epey bahsettirdi. Filmde 1980 Askeri Darbesi de ele alınmıştı. çArşı Grubu kurulduğu günden beri haksızlıklara, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı olduğunu her fırsatta belirtti. çArşı Grubu’nun eylemlerinden bahsedecek olursak; bundan yaklaşık altı-yedi sene önce dünyaca ünlü futbolcu Samuel Eto’o, “pis zenci”, “maymun herif” sözleriyle ve tezahüratlarıyla faşist tribünlerin saldırısına maruz kalmıştı. çArşı bu çirkin faşist saldırıyı resmi sitesi olan forzabesiktas sitesinden kınamış, ardından Beşiktaş İnönü Stadında “Hepimiz Eto’yuz”, “çArşı ırkçılığa karşı” pankartları açmıştı. O zamanlar bu pankartın yapımında benim de emeğim geçmişti. Biliyorsunuz bundan iki sene önce Van Depremi meydana gelmiş ve yüzlerce insanımız mağdur olmuştu. çArşı Grubu bu olaya da duyarsız kalmamıştı. Van Depremi süreciyle beraber çArşı bir kampanya başlatmıştı. Kampanyanın sloganı “Acımız sokağın taVAN’ı kadar”… ve bunun sonrasında maç başlamadan önce çArşı ruhunu temsil eden Kapalı Tribünden tezahürat duyuldu, kapalı tribündekiler hep bir ağızdan bağırıyordu; “70. Dakikada tişört atkı sahaya!”. Ve dakika 70’i gösterdiğinde otuz bine yakın insan aynı anda atkılarını ve tişörtlerini sahaya atmıştı. Sonrasında bu atkılar ve tişörtler aynı gün VAN’a gönderildi. Son yıllarda devlet, “tribün terörü”nü bitirmek için ‘e-bilet’ uygulamasını başlattı. Bu uygulama maç için bilet veya kombine alan insanların TC kimlik numaralarını ve kimlik fotoğraflarını teşhir ediyordu. çArşı bu uygulamadan sonra gerek pankartlarla gerekse Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinden “e-bilet’e hayır” kampanyası başlattı. Gezi parkı sürecinin başından beri direnişin öznesi haline gelen çArşı Grubu, sonrasında direnişçilere karşı başlatılan gözaltı ve tutuklama teröründe de devletin hedefi haline gelmişti. çArşı’ya yapılan gözaltı furyasının ilk hedefi ne tesadüftür ki çArşı’nın en muhalifi, önde gelen pankartçısı “DEWE” lakaplı Erol’du. çArşı gözaltılara ve sindirme politikalarına karşı geri çekilmek yerine direnişi tercih etti. Ayrıca çArşı bundan önce de her sene yapılan 19 Ocak Hrant Dink eylemlerinde ve buna benzer birçok eylemde de yer almıştır. Hatta bu yüzden çArşı faşist taraftar topluluklarının hedefi olmuştur. Beşiktaş maçlarını Kasımpaşa stadında oynayacak. Bir yanda Gezi Direnişinin simgesi haline gelen çArşı, diğer yanda Gezi Direnişçilerine formalarla saldıran Kasımpaşalılar… Ben, Gezi Direnişi Tutsağı bir Beşiktaşlı olarak tüm çArşı ruhunu oluşturan Beşiktaş taraftarını devrimci duygularımla selamlıyorum. Ve son sözümüz tabi ki de aynı; “BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM! Şimdi sokağa geziş direnişçilerine sahip için çıkmak lazım, şimdi sokağa polis tarafından öldürülen 6 yoldaşımız için çıkmak lazım, şimdi sokağa meydanları özgürleştirmek için, özgürlük sokakta demek için çıkmak lazım. Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi
Posted on: Tue, 24 Sep 2013 19:37:25 +0000

Trending Topics



Recently Viewed Topics




© 2015