İNTİKAM Dünya nüfusu 7 milyar. Bu nüfusun 1 milyar 750 milyonu Müslüman. Bir başka söyleyişle her dört dünyalıdan biri Müslüman. Müstakil devlet sayısı 193. Bunun 63’ü Müslüman. Müslüman devletlerin 5’te 4’ü Sünni. Bu devletler, daha doğru bir ifadeyle memleketler, Endonezya’dan Fas’a, Azerbaycan’dan Yemen’e kadar uzanıyor. Büyük çoğunluk Asya, Orta Doğu, Afrika, Kafkaslar ve Balkanlardadır. Rusya Federasyonunda Kazan, Çin’de Şarki Türkistan gibi muhtar/otonom devletler bulunmakta. Hindistan’da 150 milyona yaklaşan bir Müslüman nüfus yaşıyor. Uzak ada devletleri olmaları sebebiyle Endonezya ve Malezya hariç, İslam coğrafyasında çatışma, kan ve gözyaşı var, huzur ve birlik yok. Müslümanlar, küçük nüfuslar halinde yaşadıkları batılı devletlerde rahatlar mı? Hayır! Müslüman, oralarda ötekidir. Batı, taşeron terör örgütleriyle uğraşa-didine Müslümanın asırlardır sahip olduğu huzur veren insan imajını bozdu. Batı, Müslüman imajını karalamaya hâlâ devam etmekte. Bunun sebebi ikidir: Dinî ve malî... Haçlı Seferleri, şekil, taktik ve silah değiştirmiş fakat hiç bitmemiştir. İslam-Hıristiyan mücadelesi alabildiğine devam etmekte. Tabii haçın yanında bir de siyon yıldızı var. 12 Eylül 1683 Viyana mağlubiyetinden sonra üstünlük batıya geçti. Bu geçişle birlikte İslam topraklarındaki yer altı ve yer üstü servetleri sahiplenme sebebi olmuştur. Üç asrı aşkın zamandır haçlı yerine değişik koalisyon adlarıyla kendini ifade eden batı ve elbette kuzey, istisnasız olarak bütün İslam coğrafyasını ya doğrudan müstemlekesi yapmış veya istediği şekli verdikten sonra sözde bağımsız saymış fakat sömürmeye devam etmiştir. Fırsatı yakalayan batı, İslam âleminde ırk ve mezhepleri savaş sebebi yaptırabildi. Bu zaman zarfında bir şey daha yaptı: Doğrudan veya dolaylı uzun işgal yılları ülkelerin iç bünyesinde kendilerini batılı, uygar veya Avrupalı sayan taraftar bir nüfus meydana getirdi. Bunlar müzikten düşünce tarzına kadar kendi topraklarına uzak diplomalı yabancılardır. Bu yapıdaki İslam coğrafyasında bugün Irak ve Suriye mahvolmuş vaziyette. Mısır, büyük kayıpta. Tunus ve Libya’da yarın ne olacağı belli değil. Filistin yüz yılın ayıbı. Pakistan’da sık sık infilaklar olmakta. Balkanlarda kaygı bitmiş değil. Dünya artık İslam âlemindeki ölümleri kanıksadı. Bilhassa petrol bölgesinde her gün bombalar patlamakta. Rejimle halk çatışıyor. Mezhep vuruşmaları oluyor. İnanılır gibi değil ama ne yazık ki Ramazan ayında, Cuma gününde bile katliamlar yapılmakta. Bizim imanımızla intihar saldırısı bir araya gelebilir mi? Bu toprakları hem sömürdüler ve hem de imajını bozdular. İslam coğrafyasını barışa, birliğe ve huzura hasret bıraktılar. Bu bir intikam alma projesidir. İnanmayan Saraybosna’ya hakim noktadaki Zlatişte Tepesine dikilen 26 metrelik haça baksın. O haç, orada Boşnak soykırımından sonra Sırplara verilmiş bir teşekkür plaketi gibi, Müslümanlara çekilmiş bir hançer gibi. turkiyegazetesi.tr/rahim-er/575059.aspx
Posted on: Thu, 01 Aug 2013 07:27:51 +0000
Trending Topics
Recently Viewed Topics
© 2015